Türkler arasında nesilden nesile aktarılan ve heyecan duyularak oynanan oyunlardan biri de ordodur.
Ordo, Kırgızistan Türklerinin yaptığı savaşları, başlarından geçen önemli hadiseleri ve hayatı ele alış biçimlerini en iyi şekilde yansıtan bir kültürel etkinlik olarak ön plana çıkmaktadır. Kırgızistan Türkçesinde ordo kelimesi hanın karargâhı, ordo oyunu oynayanları çizdikleri daire şeklindeki hat, han karargâhını ele geçirmek için yapılan savaş oyunu gibi anlamlara sahiptir. Görüldüğü üzere ordo, kelime anlamı olarak da oyunun adını karşılamaktadır. Gerçekten de ordo oyunu; savunma ve saldırı taktikleri üzerine kurulu bir savaş oyunudur.
Ordo Oyunu Nasıl Oynanır?
Oyuna başlamadan önce yapılması gereken başlıca hazırlıklar şunlardır:
Baş hakem, meydan hakemi, puanlayıcı, oyuncuların önündeki hakem ve bir doktor seçilir. Saha içerisine, çapı 14 m olan bir daire çizilir. Bunun dışına 1 metre genişlikte ikinci bir daire daha çizilir. Dairenin tam orta noktasına da 2 cm genişliğinde ve 1 cm derinliğinde bir çukur açılır. Bunun içine kırmızıya boyanmış aşık, yani han yerleştirilir. Yanına da üç aşık, yani kemik konulur. Bunlar hanla beraber toplam beş aşık etmektedir. Bunun da etrafına her bir oyuncu için beşer aşık dizilir. Daha sonra baş hakem, takım kaptanlarını yanına çağırarak aşık atar. Bu uygulama yazı-tura atılmasına benzer.
Hangi takımın seçtiği yüz üst tarafa gelirse o takım müsabakaya başlar. Oyuncuların ellerinde, aşıklara vurmak için tompoy veya abalak olur. Tompoy, sığırın aşık kemiğinden; abalak ise boynuzdan yapılmaktadır. Çizilen ilk daire vatan topraklarını göstermektedir. Hanın yanındaki üç aşık ise vezirleri simgelemektedir.
Oyunda sıralanan aşıklar evleri, ortaya konulan han ise han karargâhını temsil etmektedir. Diğer aşıklar ise hanın askerleri ve halkı oluşturmaktadır. Bu durum, Kırgızistan Türklerinin göçebe devirlerdeki köy ve şehir yapılanmaları ile benzerlik göstermektedir. Oyun, iki tarafın birbirilerinin sahip olduğu topraklar için yaptıkları mücadeleyi yansıtmaktadır.
Müsabakaya başlayan taraftan bir oyuncu çizgiye basıp aşıklara vurmaya başlar. O oyuncu aşık çıkaramadığında sıra diğer oyuncuya geçer. Oyun, iki takımdan herhangi birinden her bir oyuncuya aşık kalmayıncaya dek devam eder. Takımlardan biri bütün aşıkları ve hanı çıkarırsa atış hakkı ikinci takıma geçer. Diğer takım da aynı şekilde başarılı olursa hakem tarafından aşık atılır ve oyun yeniden başlar. Eğer oyun bittiğinde içeride aşık kalırsa ilk önce başlayan takım kaybetmiş sayılır. Bir takım hanı çıkaramamışsa diğer müsabakada ilk önce başlama hakkını kaybeder.
Ordo oyununun süresi iki saattir. Sürenin sonunda iki takımdan biri kazanamamışsa oyun bitirilir. Kazanan takım çıkarılan toplam aşık sayılarına göre belirlenir. Aşık sayılarının eşit çıkması durumunda müsabaka berabere biter. Süre tamamlandığında aşıkların tümü çıkarılmışsa ve hana vuruluyorsa oyun han çıkarılana dek uzatılır. Toplam üç karşılaşma yapılır. Her karşılaşma sonunda kazanan takıma iki puan verilir, beraberlik durumunda ise birer puan verilir.
Oyunun oynanma biçimi savaş tekniklerini, karşı tarafın nasıl yok edileceğini ve topraklarının ele geçirileceğini göstermesi açısından önemlidir. Oyunda her bir oyuncunun sırayla aşıklara vurması, Kırgızistan Türklerinin sırayla iki taraftan birer kişinin savaşması şeklindeki geçmiş dönem savaş usullerini yansıtmaktadır.
Ordo oyununda aşığa vurma usulleri savaşta düşmana saldırı tekniklerini ifade etmektedir. Her vuruşun kendine has bir anlamı vardır:Örneğin vurarak atma tekniğinde oyuncu çizgide durarak dairenin merkezinde duran aşıklara tompoy ya da abalak ile vurur. Bu vuruşla savaşçının uzaktan saldırıya geçerek düşmanı yarmak suretiyle onu dağıtıp yok etmesini yansıtır. Bir diğer teknik de kenarından vurmaktır. Bu usul yalnızca oyuncu daha önce aşık çıkarmışsa kullanılabilir. Çizgiden daha uzaktaki aşıklara kavisli bir vuruş yapılır. Böylece düşmana gizlice saldırı yapma durumu canlandırılmış olur.
Ordo oyununda hanı saf dışı bırakmak çok ehemmiyetlidir. Savaşçı toplumlardaki, hanın yok ele geçirilmesi yahut öldürülmesi ile zaferin kazanılması düşüncesi kendisini burada da göstermektedir. Oyunda hana saldırmanın iki yolu vardır:
Birincisi hana merkezden dışarı doğru vurmaktır. Böylece han, tahtında öldürülmüş olur. İkincisi de hanın kovalanması şeklindedir. Bu da tahtını bırakıp kaçan hanın yakalanarak öldürülmesi anlamına gelir.
Geçmişte boylar arasındaki anlaşmazlıkları ve çekişmeleri ortadan kaldırmak için de düzenlenen ordo oyununun bize ayrılan bölüme sığmayacak kadar çok kuralı ve tekniği bulunmakta. Her ne kadar oyunun amacı savaş eğitiminden beden sağlığını koruma, zekâ gelişimi olarak değişikliğe uğrasa da Manas’tan kalan bir miras olarak ifade edilen bu kadim Türk oyunu, Kırgızistan’da günümüzde de devam ettirilmekte, millî spor olma özelliğini korumaktadır.